Kirmizi Sacli Kadin

Kırmızı Saçlı Kadın eserinde metinler arasılık tekniğini kullanan Nobel Edebiyat Ödüllü yazar Orhan Pamuk, Firdevsî”nin Şehnâme’sindeki Rüstem ile Sührab hikâyesini Sofokles’in Oidipus hikâyesiyle harmanlıyor ve Doğu-Batı sentezi yaratarak kültürel bir kaynak görevi görüyor. Baba, oğul ve bir kadının karmaşık ve bir o kadar merak uyandıran ilişkisini işleyen eserde efsaneler ve gerçek hayat birbirine paralel olarak anlatılıyor. Betimleyici anlatım ile yazılan romanın şoke edici olayları ve gizemi okuyucuyu kendine çekerek merak uyandırıyor. Gelin, çok beğeneceğiniz eseri kısaca inceleyelim.

“Kırmızı Saçlı Kadın” adlı kitabı neden okumalısınız?

Kırmızı Saçlı Kadın’ın konusu, Pamuk’un özgün tarzıyla birleşince oldukça ilgi çekici hâle geliyor. Yazar romanında İstanbul’un küçük bir kasabasında cep harçlığını çıkarmak için bir kuyu kazıcısının yanında çırak olarak çalışan 16 yaşındaki Cem’i anlatıyor. Cem, ustasını yeni yeni tanımaya başlamışken aynı zamanda kızıl saçlı bir kadından etkileniyor. Aradan bir hayli zaman geçip yıllar sonraya gelindiğinde ise Cem’in artık Türkiye’nin varlıklı iş insanlarından biri olduğu görülüyor. Ne var ki Cem, 16 yaşında yaşadıklarından kurtulamıyor. Kırmızı Saçlı Kadın’da aşk, kayıp ve insan ilişkilerine değinilirken okuyucuya üzerinde düşünecek çok şey veriliyor. Eseri okumak, ilginç ve çok katmanlı bir deneyim. Pamuk; tarih ve mitolojiyi harmanlıyor, eleştirel kişiliği ile Türkiye’nin hem güncel hem geçmiş siyasi durumuna da yorumlarda bulunuyor.

Bunları biliyor muydunuz?

Kırmızı Saçlı Kadın eserinin gerçek bir hikâyeye dayandığını biliyor muydunuz? Pamuk, eserin Almanca tercümesi yayınlandığında Berlin’deki bir radyoya verdiği röportajda hikâyeyi 1988 yılında Heybeliada’da otururken evinin yanında kuyu kazan bir kuyu ustasından dinlediğini belirtir. Romanı da bu hikâyeye dayandırır. Kendisini en çok etkileyenin ise ustayla çırağı arasındaki ilginç ilişki olduğunu söyler. Yapı Kredi Yayınları tarafından 2016 yılında ilk basımı yapılan 204 sayfalık eser, usta kalemin hayal dünyasıyla gerçek bir hikâye harmanlanarak ortaya çıkar. Bir kısım edebiyatçı tarafından Pamuk’un diğer yazarlara ait eserlerden çok fazla esinlendiği, özellikle romanlarındaki belli kısımların başka kitaplardan bire bir alıntı olduğu öne sürülse de 2006 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan Pamuk, bir yazar olarak oldukça tanınır hâle gelir.

Bu kitabı sevenler için diğer önerilerimiz

Kırmızı Saçlı Kadın romanındaki Orhan Pamuk üslubu hoşunuza gittiyse dilerseniz yazarın Veba Geceleri , Kar , Beyaz Kale , Saf ve Düşünceli Romancı , Hatıraların Masumiyeti , Ben Bir Ağacım , Kara Kitap gibi eserlerine göz atabilir; Pamuk’un hayal dünyasında küçük bir gezintiye çıkabilirsiniz.